Bir gün Nasreddin Hoca, komşusundan ödünç bir kazan ister. Komşusu biraz tereddüt etse de kazanı verir. Hoca, birkaç gün sonra kazanı geri getirirken içine küçük bir tencere koyar. Komşusu şaşkınlıkla sorar:
"Bu küçük tencere de ne Hoca?"
Hoca gülerek cevap verir:
"Komşu, kazanınız doğurdu! Bu küçük tencere de kazanın yavrusu."
Komşu, kazanın doğurduğuna inanmasa da, tencereyi memnuniyetle kabul eder. Birkaç hafta sonra Hoca tekrar gelir ve kazanı ödünç almak ister. Komşusu seve seve kazanı verir, çünkü kazanın bir daha "doğurabileceğini" düşünmektedir.
Ama bu sefer günler geçer, haftalar geçer, Hoca kazanı geri getirmez. Sonunda komşu dayanamaz ve Hoca'nın kapısını çalar:
"Hoca, benim kazan ne oldu?"
Hoca ciddi bir yüz ifadesiyle cevap verir:
"Ah komşu, başın sağ olsun, kazanınız öldü!"
Komşu şaşkınlıkla bağırır:
"Aman Hoca, kazan ölür mü hiç?"
Hoca da sakin bir şekilde cevaplar:
"Doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun?"
Fıkra, Hoca’nın zekâsıyla komik bir ders vermesini anlatıyor!